Görsel iletişim tasarımı ve grafik tasarım arasındaki fark

Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Nedir?

Görsel İletişim Tasarımın amacı, dijital medyada ve birçok farklı medya ve özel kuruluşlarda görsel içerikler üreterek müşteri ve ürün arasında bir bağ oluşturmaktır. Görsel İletişim Tasarımı öğrencileri kazandıkları iş etiği, yaratıcılık, özgünlük, farklılık, sanatsal bakış açısı, eleştirel, varolan ile yetinmeyen ve tasarımcı bakış açısına sahip bireyler yetiştirmektir. Bu bölümün mezunlarına “Görsel İletişim Tasarımcısı” unvanı verilir.

Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Eğitim Süresi Kaç Yıldır?

Görsel İletişim Tasarımı bölümünde, 4 yıllık lisans eğitimi verilir. Öğrenciler uygulamalı dersler ile tecrübe edinir. Bölümün öğrencileri mezun olmak için 240 AKTS yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekmektedir.

Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Dersleri Nelerdir?

Görsel İletişim Tasarımı bölümünü tercih listesinde bulunduran aday öğrencileri;

• Temel Tasarım,
• Sanat Kavramları,
• Görsel İletişim
• Desen,
• Bilgisayarda Grafik Tasarımı,
• Etkileşim ve Arayüz Tasarımı,
• Multimedya Tasarımı,
• Üç Boyutlu Modelleme ve Animasyon,
• Kurgu Teknikleri,
• Reklam Tasarımı,

Başta olmak üzere ve benzeri birçok dersten 4 yıllık eğitim süreleri boyunca sorumlu olacaklardır. Bu dersleri başarılı bir şekilde sonuçlandırdıktan takdirde “Görsel İletişim Tasarımı Lisans Diplomasını’’ elde edeceklerdir. Bu bölümün mezunlarına Görsel İletişim Tasarımcısı unvanı verilir.

Görsel iletişim Tasarımı Bölümü Mezunu Ne İş Yapar?

Görsel İletişim Tasarımı mezunu bir kişi, tasarımını oluşturacağı konu hakkında araştırmalar yapar ve bu araştırmalar doğrultusunda en uygun ürünü ortaya çıkarmaya hedefler. Web sitelerine, dijital medya kuruluşları için görselleri düzenleme ve hazırlama görevine sahiptirler. Kendi tasarımlarını pazarlama olanağına da sahip olmaları serbest çalışma olanağı sağlamaktadır.

Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Mezunu İş Olanakları Nelerdir?

Görsel İletişim Tasarımı bölümünü başarıyla bitiren mezun Görsel İletişim Tasarımcısı olarak devam isteyen kişiler;

• Reklam Şirketleri,
• Özel Şirketler,
• Medya Kuruluşları,
• Web Siteleri
• Kamu Kuruluşları,

Eğitmen, iletişim uzmanı, web tasarımcısı, yaratıcı yönetmen, proje yöneticisi, oyun tasarımcısı, mobil uygulama tasarımcısı gibi unvanlara sahip olabilirler. Eğitmen olmak için gerekli belgeleri almaları halinde üniversitelerde akademisyen olarak görev yapabilirler.

Görsel İletişim Tasarımcısı, serbest çalışarak özel şirketlere ve kişilere danışmanlık yapabilirler.

• okuduğum bölüm. bir basic design derdi vardır bu bölümün ki dillere destan.

  okulda ilk dönemim ve bana haftanın beş günü karton kestirip yapıştıran kadınlar var karşımda... uzun süre ne düşüneceğimi bilemedim. bu durumdan mütevellit bir c alıvermişim.

  ikinci dönem ise "ne oluyor lan burada" şaşkınlığımı atmamla beraber sevmeye başlamam bir olmuştur. güzide bir bölümdür. hocalarım da birbirinden tatlıdır. tasarım okumak kadar zevkli bir şey yokmuş meğersem.

• bir zamanların, grafik tasarım'ının, daha fiyakalı isme sahip olanı.

• gazi üniversitesi güzel sanatlar fakültesinde bulunan yetenek sınavıyla öğrenci alan bölüm.. ama beklentilere cevap vermeyen bir okul.. başta okul alanı çok küçük öğrencilerin tasarım yapabilecekleri sınıfların atölyelerin olmadığı 4 katlı binanın 2 katının idari işlere ayrıldığı saçma bir okul.. lokasyon olarak tunus caddesinde olduğu için ankara sosyal hayatının ortasında diyebiliriz.. okulda öğretilenlere gelince tamamı yarım yamalak gösterilen uzmanlığı olmayan hocalar tarafından verilen derslerden oluşur.. bitiren öğrencilerin hiç biri okul bittiğinde kartvizitlerinde yazacak olan sıfatı bilmezler.. kimileri grafiker kimi fotoğrafçı kimi metin yazarı kimi daimi stajyer kimi ise hala bilmiyor.. ama unutmamak gerekir ki okulun dekanı prof. dr. alev çakmakoğlu kuru çok başarılı ve öğrencilerle ilişkisi çok iyi olan bir eğitimcidir..

• beceriksizi sanatçı yapan, sanatçıyı tüccar yapan bölüm.

• "bitirince ne olacaksın?" sorusu bu bölümde okuyan öğrencinin korkulu rüyasıdır. görsel iletişim onlarca farklı dalı kapsadığından tam olarak ne iş yapacağınızı kestirebilmek kolay değil.

  şöyle söyleyelim; bölümde sinemaya dair dersler verilir, ama sinema-tv okuyan biri kadar öğrenmezsiniz. grafik tasarımına yönelik dersler de verilir yine aynı şekilde grafik tasarım okuyan biri kadar üzerine düşülmez, ama kendinizi geliştirip iyi bir seviye yakalamanız da çok zor olmaz. size genel bir şekilde görsel medyanın dalları anlatılır ve hangisine yöneleceğinize siz karar verirsiniz.

• güzide bölümüm.
  ve pek tabii şimdi sen ne olacaksın teyzeleri tarafından da "hıı, iyi çocum..." gibi anlamamışlık nidaları ile karşılanan bölümdür, bölümümdür.

  canımız teyzelerimiz mesleğimi sorduklarında;
  görsel iletişim tasarımcısı desem kafalar yanıyor.
  reklamcı desem, e mesleğe hakaret*, bundan daha fazlasıyız,
  düz hesap tasarımcı diyorum, kafam rahat ediyor.*

  uygulayınız efendim işe yarıyor.

• görsel iletişim tasarımını tercih etme arzusuyla yana yakıla araştırma yapan arkadaşlara tanıtacağım bölüm.
  selam olsun sana hem sevdiği işi yapmak isteyen hemde toplum baskısıyla gelecek kaygıları içinde olan arkadaşım. şimdi vereceğim bilgiler senin için. en basit haliyle anlatacağım.
  şimdi ne ola ki bu görsel iletişim yani kısaca git. etrafına şöyle bir bak gördüğün her ürünün üstündeki yahut gördüğün web sitelerinin vs o renkli,cıvıl cıvıl yerine göre ciddi yazıları logoları kapakları ambalajları ve çoğaltabileceğimiz görselleri sen yapacaksın.
  animasyonlar çeken, filmlerde gördüğün o görsel efektleri yapan, normal adamı hulk a çevirende sen olacaksın.
  dergi kapaklarında gördüğün o kusursuz gibi görünen ama aslında kusurlu vücutlara sahip olan mankenleri de kusursuz birer meleğe dönüştüren sen olacaksın.
  tabi bunların yanında bim a101 kataloglarını falanda sen yapacaksın ama onlara çok takılma
  yahu sen oyun yapan şirketlerde çalışabileceksin! düşünsene artık sen de yıllarca oynadığın oyunları yapan ekiplerin içerisinde bir oyun üreteceksin.
  bölümün tonla tatlı kısmından bazıları bunlar ama bunlar birden olmuyor. ve oldurmak da çok zor. zor dedim imkansız değil.
  öncelikle sende olması gereken temel özelliklerden bahsedelim.
  çok çok iyi çizim yapıyor olmalısın. gördüğünün aynısını birebir çizmen lazım ''ya ben çok iyi fotoşok yapıyom çizmesem olmaz mı?'' diyorsan. olmaz güzel kardeşim yani olur da bim a101 kataloğu falan dedim ya onları yaparsın işte. hayır bunları diyorum çünkü 6 yıl sonra kendini ''şok şok kapatıyoruz zararına satış'' afişleri hazırlarken izanagi kardeş hiç böyle anlatmamıştın deme diye.
  sürekli üretmen lazım. fotoğraf çekip yarışmalara katıl, afişler yap, kısa filmler çek,karakter tasarımları yap, yağlı boya yap vs.(tabi bunları öğrenciliğin süresince yap) yani arkadaşım ünlü düşünür rihannanın dediği gibi ''work work work''.
  görsel hafızanın iyi olması lazım. salt izleyicilikten çıkıp izlediğin filmdeki bir sahnenin görsel kompozisyonundan iyi çıkarımlar yapabilmelisin.
  insan ilişkilerin iyi olmalı. bir pazarlamacı gibi olmak zorunda değilsin ama gördüğün insanlarla bir selamın sabahın olsun, bilgi paylaştıkça çoğalır. unutma grup çalışmasının avantajları da boldur. ama dersen ki kardeşim ben bir eser yaparım ben konuşmam eserim konuşur diyorsan da olur ama sen yine de insan ilişkilerini iyi tut. tecrübemiz var o kadar.
  seninle paylaşabildiğim, aklıma kısa sürede gelenler bunlar. iş bulma imkanı nasıldır falan diye düşünme işini düzgün, kaliteli yapan herkes hayata bir şekilde tutunur.
  sana son bir kıyağım var. şimdi sen bölümü seçmeye karar verirsin ama tercih döneminde düşünürsün. ''ya hangi üniversiteyi yazsam hangisi eğitim açısından daha iyi'' sana iyiden kötüye ufak bir liste hazırladım. yazacağım üniversiteleri gitmiş görmüş gezmiş biri olarak yazıyorum. ösym puan listesine de çok takılma önemli olan içerisinde alacağın eğitim. sırf okulun ismi var diye ps,ai kullanmayı bilmeyen hocalardan eğitim almayı istemiyorsan beni dinle.(devlet üniversiteleri hakkında bilgim olduğu için onları yazıyorum)

  (bkz: sakarya üniversitesi)
  (bkz: kocaeli üniversitesi)
  (bkz: gazi üniversitesi)
  (bkz: eskişehir osmangazi üniversitesi)

  hayatında başarılar dilerim her şey gönlünce olsun

• bu güzel bölümü kocaeli üniversitesi'nde okumak isteyen arkadaşlar varsa şayet, kendilerine bu denli bir kötülüğü yapmamalarını bir abi, bir arkadaş olarak tembihleyeceğim bölüm.

  eksi ve artıları genel manada kişiye göre değişse de, bazı temel şeyleri sıralayabilirim.

  eksileri:
  ders var ama yok. derse gelirsiniz, hocayı bulamazsınız. hoca "dersimiz bugün müydü ya ehehehe" diyebilir, ki dedi. bilenler bilir. bu genelde 3. ve 4. sınıfta başa gelmekte.

  ayrıca hocaların aldıkları eğitimlerine kessinlikle kanmayınız. bir iki hoca haricinde, ders veriyorum ayağına slayt ya da asistan manyağı olursunuz.

  eğer çalışmayı seven azimli bir bireyseniz, ödev konusunda bu huyunuzu bir kenara bırakın. zira 4 yıllık tecrübemle şunu açıkça belirtebilirim ki, ne kadar özenme = o kadar düşük not. bunun sebebini çözebilen bir allahın kulu yok.

  esas beni artık kusma noktasına getiren eksi şu, ki bu her devlet üniversitesinde vardır, çifte standart. ne kadar "hocaaaaaam mirabaaaa" cı olursanız, ne kadar hocaya yağ bal çekerseniz bu bölümde üzülerek söylüyorum ki o kadar kazanırsınız.
  4 yıl boyunca haberimizin dahi olmadığı, nice sergiler, gösterimler yapıldı. hepsi hocaya yakın tayfanın kendi arasında fısır fısır ayarlayıp oldu bittiye getirdiği işler.
  örnek: normalde öğrencilerin katılacağı bir sempozyuma ya da yurt dışı sergi ziyareti vb. etkinliklere gidileceği zaman, her öğrenciye sistem mesajı yoluyla veya buna benzer yollarla haber verilir, ve gitmek isteyen öğrenciler ile birlikte bu etkinlik gerçekleştirilir. talep eden öğrenci çoksa daküçük bir yarışma düzenlenir ve hak kazanan öğrenciler ile bu etkinlik gerçekleştirilir. özellikle yurt dışı veya şehir dışı etkinlikleri için konuşuyorum. bu etik olarak böyle olmalıdır. eğer yanlışım varsa düzeltiniz.
  bu şahane, bu mükemmel bölümde işler böyle yürümez ama. çevrende sana yakın olan, sürekli yanında çay kahve takılan iki-üç öğrenciyi alır hoca arkasına, giderler gelirler misler gibi. sonra benim gibiler de bunu sonradan öğrenip küplere biner, ama hiçbir şey yapamaz. çünkü bir koyun olarak baş kaldırırsa, kurtlar cezalandırmak için onu keserler. burada kesmekten kasıt, dersten falan bırakır lan işte. bir yandan da zaten bunlarla uğraşmak istemezsin, zira tek derdin bu saçmalık akan bölümü bir an önce bitirip defolup gidip hayallerini çok geç olmadan gerçekleştirmektir.

  sonuç itibariyle, eksileri tek kelimeyle özetlersek: eğitim yok lan işte.

  artıları:
  kantini güzel. (yılmaz abiye selam olsun)
  fakültenin sülalesi rahat.

  sonuç itibariyle olay budur. bunlara rağmen ki hepsi based o a true story'dir, halen bölüme gelmek isteyen idealist öğrenciler varsa hepsine şimdiden geçmiş olsun dileklerimi sunarım. anlatılmadık daha niceleri var da, neyse artık.
  hani bizler yandık sizler yanmayın, tek derdim o.

  ha ama, idealist değilseniz zaten koşa koşa gelin lan, göt yaya yaya dersleri geçer, bölümü bitirir, okul yüzü görmeden mezun olursunuz.

• (bkz: murat ertürk) yazdığı makalesinde “grafik sanatlar” kavramının “iletişim tasarımı” kavramına dönüşüm sürecinde yaşanan kavram karmaşasına değinmekte ve türkiye’den örneklere yer vererek ilgili bölümler için yapısal öneriler getirmektedir.

  görsel iletişim ne demek diye aklında sorular bulunan her tasarımcı ve tasarımcı adayının şiddetle okuması gerekiyor.

  grafik sanatlardan iletişim tasarımına: görsel iletişim tasarımı bölümleri'nin durumu

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.